Thirty Seconds to Mars Turkey

Welcome to the Unıverse!
Evrene Hoşgeldin!
Merhaba Marslı!
Bizi ziyaret ettiğin için çok Teşekkürler!
Şimdi giriş yada kayıt olarak sitemize katkıda bulunabilir bizimle vakit geçirebilirsin:D

Join the forum, it's quick and easy

Thirty Seconds to Mars Turkey

Welcome to the Unıverse!
Evrene Hoşgeldin!
Merhaba Marslı!
Bizi ziyaret ettiğin için çok Teşekkürler!
Şimdi giriş yada kayıt olarak sitemize katkıda bulunabilir bizimle vakit geçirebilirsin:D

Thirty Seconds to Mars Turkey

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Grunge

    Venun
    Venun
    ADMİN
    ADMİN


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 163
    Kayıt Tarihi : 06/02/08
    Points : 12

    Grunge Empty Grunge

    Mesaj tarafından Venun Ptsi Nis. 07, 2008 8:39 pm

    Grunge 100747056_432f9430a0
    Grunge, Seattle'da ortaya çıkan bir alternatif rock müzik türü ve hayat tarzıdır. Sözlük anlamı "kirli, dağınık" olan Grunge'ın isim babası ise Mudhoney solisti Mark Arm'dır
    1980'lerin sonu 1990'ların başında popüler olan bu müzik akımı, 1991 ve 1994 yılları arasında en yüksek popülariteye ulaşmıştır. Amerika'da X Kuşağı ile ilişkilendirilmektedir. Kurt Cobain, grunge'ı, üç çığlık ve bir akor olarak tarif ediyor. Nirvana'nın dışında Pearl Jam, Soundgarden, Temple of the Dog, Alice in Chains gibi gruplar bu türün öncüsüydüler. Sharon Stone da 90'lı yılların yeni ruhunu, 'Sliver' filminde; hafta sonu için Pearl Jam konserine bileti olduğunu söyleyerek bir cümlede özetlemiş oluyordu. 90'lı yıllarda Holywood filmlerinin ana teması "Amerikan rüyası" idi. Bu rüya, gerçekte kayıp kuşak diye anılan Generation X'in yerine sahneleniyordu. Çünkü sistem bu kuşağı görmezden geliyordu. Bu rüya için yollara düşen gençler yıllar sonra aslında rüyadan ziyade bir gerçekle karşılaştılar, ama onların kafası o gerçeği anlayacak kadar bile ayık değildi. Bu karşılaşma çoğu zaman onların sonu demekti.
    Müzik tarzı olarak grunge Punk'dan daha ağır Heavy Metal'den daha melodikdir. Grunge'ın başkenti olarak Seattle kabul edilir. Alice in Chains, Nirvana, Mudhoney gibi grupların doğuş yerleri Seattle'dır.
    Seattle'lı gruplar, hardcore gelenekle gerçekleşen gelişme sonunda punk-rock'ın karışımıyla grunge'ı meydana getirmişlerdi. "Grunge" akımının imgeleri; ormancı gömlekleri ve yırtık kotlar, punkvari, duygulu ama akordsuz vokaller, neredeyse hiç yıkanmayan saçlar ve grup adı olarak genellikle bir ev eşyası. Seattle şehri punk-rock karışımı müzik ve üst üste giyilen tişörtlerin yanısıra uyuşturucu ile de anılır olmuştu. Eroin, gençler arasında müzikle birlikte çok hızlı yayılıyordu. Seattle'ın efsane adamı Andrew Wood da aşırı dozda uyuşturucudan ölmüştü. Gençlerin geleceği de böyle olacağa benziyordu. Sanatçılar, sanatsal üretime katkı amacıyla bir uyarıcı olarak afyon kullanıyorlardı. Genellikle uyuşukluğa, alkolizme bağımlı bir hayran kitlesi vardır "grunge"ın. Hatta uyuşukluk da bir erdemdi ve "En iyi besteler kafayı bulmuşken yapılırdı."
    Grunge'ın temelinde tutku, nefret ve şaşkınlık vardı. Seattle bir liman kentti ve kerestenin merkezlerinden birisiydi. Halkın büyük çoğunluğu ormancı ya da bu işin yan mesleklerinde çalışıyordu. Ormancıların işlerini bitirdikten sonra şehre gelmeleri ve orada hayat kadınlarıyla buluşmaları Seattle'lı gençlerin potansiyel "gayrımeşru çocuk" olma baskısı altında yaşamalarına neden oluyordu. Gençlerin bir şekilde grup kurup, hem eğlenip hem de müzik yaparak bu şehirden ayrılmak istemelerinin temelinde de bu yatıyordu. Büyük bir müzik dağıtım şirketiyle anlaşma yapmaları durumunda ise dünyalar onların oluyordu. Seattle, Amerika'nın varoşu konumundaydı. Bu insanlar, dünyada hiç kimsenin bu insanlardan haberi yokken, ve bu insanların da dünyanın kalan diğer kısımlarında ne olup bittiğinden haberleri yokken bir şekilde kendi müziklerini sadece kendi beğendikleri müzikleri yapıyorlardı. Dünya niçin buraya ilgi göstersin ki? R.E.M o yıllarda çok büyük bir çıkış yapmıştı ve bütün dünya onunla ilgileniyordu. Bu Seattle'lı grupların kendilerini en iyi ifade edebilecekleri ve en mutlu hissettikleri müzikleri yapmalarına engel değildi. Belki böylesi daha iyiydi. Ama işler böyle gitmedi, dünya müzik devi Geffen'in sahibi David Geffen'in zevki daha geçerliydi ve bu ruhu, paraya dönüştürmenin zamanı gelmişti. Çünkü 90'ların başında çökmeye başlayan pop rock dünyasına "nasıl ivme kazandırsak?" diye düşünüyordu. Ve müzik endüstrisi Seattle'a bir şube açtı ve makine burada da iyice yerleşti. Pearl Jam, Soundgarden, Temple of the Dog, Alice in Chains gibi gruplar bu türün öncüsüydüler. Ve onlar gibi birçok grup vardı. Ancak bir çoğu piyasalaştılar. Bunun sonucunda da ruhlarını kaybettiler ve yok oldular. Bu makine teker teker müzisyenleri içine çekiyor, gençliğin ruhu "Smells Like Teen Spirit" paraya dönüşüyordu.
    1992 yılından sonra, Seattle'da bir müzisyen göçmeni dalgası yaşandı. Şehre akın eden müzisyenler, Seattle'ın yerel ruhunun, yani temel özelliklerinin kaybolmasına neden oldu. Zaten pek yerel grup da kalmamıştı. Çoğu, büyük müzik şirketleriyle anlaşmalar imzalayarak çevreden merkeze kaymışlardı. Yani, underground nitelik kaybolmuştu...
    Başlıca Grunge Grupları
    Nirvana
    Pearl Jam
    Mudhoney
    Alice in Chains
    Soundgarden
    Mother Love Bone
    Green River
    Fluid
    Screaming Trees
    Temple of the Dog
    Malfunkshun
    Stone Temple Pilots
    Gruntruck
    Skin Yard
    Tad
    Melvins
    Silverchair
    Foo Fighters

      Forum Saati C.tesi Nis. 27, 2024 12:08 am